Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

COVID-19 Aşıları ile Kalp Rahatsızlıkları Arasındaki Bağlantıya Dair Yeni Bulgular

Stanford Medicine araştırmacılarının yürüttüğü ve Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan yeni çalışmayı paylaşarak, COVID-19 mRNA aşılarından sonra nadir görülen miyokardit yan etkisinin biyolojik mekanizmasının netleştiğini açıkladı.

Stanford Medicine araştırmacılarının yürüttüğü ve Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan

COVID-19 mRNA aşılarıyla ilişkilendirilen ve özellikle genç erkeklerde nadir görülen miyokardit vakalarına dair uzun süredir merak edilen soru, yeni bir bilimsel çalışmayla yanıt buldu.

Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Stanford Medicine araştırmacıları tarafından yürütülen ve Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan çalışmanın detaylarını aktardı. Araştırmaya göre, miyokardit gelişimi iki aşamalı bir bağışıklık süreci sonucu ortaya çıkıyor.

Mekanizma Nasıl İşliyor?

Çalışmada tanımlanan sürece göre:

1️⃣ Makrofajlar, mRNA aşısına yanıt olarak CXCL10 adlı bir sitokini salgılıyor.
2️⃣ CXCL10 sinyali, T hücrelerini aktive ediyor ve bunun sonucunda IFN-gamma üretimi artıyor.

Bu iki bağışıklık bileşeninin birlikte çalışması, kalp kası hücrelerinde iltihabi hasara yol açabiliyor. Araştırmacılar bu süreci, bağışıklık sisteminin bir “takım oyunu” olarak tanımlıyor.

Kimler Daha Risk Altında?

Çalışma verilerine göre miyokardit riski:

  • Özellikle 30 yaş altı erkeklerde daha yüksek

  • Görülme sıklığı yaklaşık 1/16.750

  • Vakaların büyük çoğunluğu hafif seyrediyor ve kısa sürede iyileşiyor

En Umut Verici Bulgular

Araştırmanın dikkat çeken yönlerinden biri, bu iltihabi sürecin önlenebilir olabileceğine işaret etmesi.
Bilim insanlarına göre:

  • CXCL10 ve IFN-gamma sinyallerinin baskılanması durumunda hasar engellenebiliyor.

  • Ayrıca, soya fasulyesinden elde edilen doğal bir bileşik olan Genistein’in, bu inflamatuvar süreci hafifletebileceği belirtiliyor.