Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 2021 yılı enflasyon rakamları ve memur maaşlarına yapılacak artışlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Artık aylık enflasyonun çift haneli rakamlara ulaştığı bu dönemde memurlara ve emeklilere 6 ay için %5 zam yapmak hiçbir vicdana sığmaz. Ortaya çıkan enflasyon farkını bir lütufmuş yeni bir zammış gibi göstermek doğru değildir” diyen Genel Başkan Kahveci, ek zam ve refah payı talebini yineledi.
Genel Başkan Kahveci;
“2021 yılının enflasyon rakamı belli oldu. Buna göre enflasyon yalnızca 1 ayda %13,58 arttı ve 2021 yılının tamamı için %36,08 oldu. Memurlarımıza geçen yılın ikinci yarısı için verilen %3’lük zam da henüz almadıkları 2022 yılı ilk ve ikinci yarı yıl zamları da sadece aralık ayında yaşanan enflasyon karşısında eridi, yok oldu.
Buna göre memur maaşları geçen altı ayda verilen %3 zam düşüldüğünde resmi olarak %22,46 eridi. Böylece memur ve emeklilere ocak ayında %22,46 enflasyon farkı ortaya çıktı.
Üstelik bu enflasyona yılbaşı gecesi yapılan doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatları ile vergi, harçlar ve ulaşıma gelen zamlar da dahil değil. Enflasyon rakamlarına, son yapılan zamlar eklendiğinde cebimize yansıyan gerçek enflasyonun %36,08’in kat be kat üzerinde olduğu ortaya çıkıyor.
Uzun zamandan beri döviz kurlarında yaşanan artışın enflasyonu tetikleyeceğini ifade etmekteydik. Görülüyor ki, döviz kurundaki artış hayatımızın her alanında fiyatları doğrudan etkiliyor.
Artık aylık enflasyonun çift haneli rakamlara ulaştığı bu dönemde memurlara ve emeklilere 6 ay için %5 zam yapmak hiçbir vicdana sığmaz. Ortaya çıkan enflasyon farkını bir lütufmuş yeni bir zammış gibi göstermek doğru değildir. Enflasyon farkı memur ve emeklilerin 2021 yılında eriyen maaşlarının geç kalmış ve yetersiz bir telafisidir.
Tekraren ifade ediyorum ki, enflasyon farkı bir zam değildir. Yaşanan fiyat artışları karşısında sıkıntı yaşayan memur ve emeklinin, kuşa dönen maaşlarına 6 ay önce yapılması gereken zammın gecikmiş bir telafisidir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir.
Bütün bu rakamlar 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin toplu sözleşmenin daha başlamadan hükmünü yitirdiğini gösteriyor. Bu ekonomik şartlar altında bu maaşlar hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor. Birçok kesim için destekler getirildi, memurlar da kendileri için bir destek bekliyor.
En düşük memur maşı asgari ücretin bile altında kalmak üzere. Yetkililer taleplerimizi görmezden gelirse 2022, memur ve emekli için sürdürülemez bir yıl olacak.
Bu enflasyon rakamları karşısında tarafların bir araya gelmesi masasının yeniden kurulması, 2022 ve 2023 yılı zamlarının yeni ekonomik gerçekler ışığında belirlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bunu sağlamanın yolu memurlara ve emeklilere gerçek anlamda maaş artışı getirecek ek zam ve refah payı talebimizin hayat bulmasından geçmektedir.
Memur ve emeklilerimiz için artık bıçak kemiğe dayanmış, bu bütçeyle yaşamak imkânsız hale gelmiştir. Ek zam ve refah payı olmadan, %5+7 ile 2022 yılının sonu, memur ve emekli için karanlıktır”
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Yorum Yazın