Acil vakaların yanı sıra Kovid-19 şüphesi bulunan hastalara ilk müdahaleyi yapan 112 Acil Servis çalışanları, salgınla mücadelede etkin görevalıyor.
Acil vakalara müdahalenin yanı sıra bu dönem yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede aktif yer alan 112 Acil Servis çalışanları, beyaz tulumları içinde fedakarca görev yapmaya devam ediyor.
İzmir Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan 1466 acil sağlık çalışanı, kent genelindeki 106 istasyonda 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor.
Ekipler, "112 Acil Yardım Hattı"na yapılan yardım çağrıları üzerine hastalara ulaşmak için zamanla yarışıyor.
Salgınla mücadelede filyasyon ekipleriyle ön safta görev yapan ekipler, koruyucu beyaz tulumlarıyla hastaların yardımına koşuyor.
112 çalışanları, yüksek ateş, solunum güçlüğü ya da öksürük gibi Kovid-19 semptomu gösteren hastaların yardım talebini karşılıyor. Bu dönemde beyaz tulumlarını hiç çıkarmayan 112 görevlileri, Kovid-19 şüphelisi hastalara ilk müdahaleyi yapıyor, onları en yakın sağlık merkezine ulaştırıyor.
"Kendimizi feda ettik"
112 Acil Servis doktoru Serhat Sami Çengel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart'tan itibaren yoğun çalıştıklarını söyledi.
Yazın başlangıcında azalan vaka sayısının tüm sağlık çalışanlarını mutlu ettiğini belirten Çengel, "Vatandaşlarımız maalesef maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmedi. Bu durum vaka sayılarının artmasına neden oldu. Mesaimiz sıcak yaz günlerinde beyaz tulum içinde devam ediyor. Sırılsıklam oluyoruz, sıvı kaybı yaşıyoruz. Bu kıyafetlerle Kovid-19 şüphelilerini apartmanlarından ambulansa kadar taşıyoruz." dedi.
Çengel, özellikle gençlerin bu hastalığı ciddiye almadığını savundu.
Salgın sürecinde sağlık çalışanlarının yorulduğunu anlatan Çengel, şunları kaydetti:
"Yaşadığım en büyük üzüntü, oğlumu, anne ve babamı aylardır görememek. Hastalık bulaşır korkusuyla onlara aylardır sarılamıyorum ve öpemiyorum. Bizler sağlık çalışanları olarak vatandaşlarımızı iyileştirmek için kendimizi feda etmiş durumdayız. Birçok arkadaşımız bu hastalığa yakalandı ve hayatını kaybetti. Biz bu kadar özverili çalışırken, hasta ve hasta yakınlarının maske takmadıklarını, sosyal mesafeye uymadıklarını görmek bizi çok üzüyor. Bu hastalıkla hep birlikte mücadele etmeliyiz."
"Balayına gitmedik"
Acil tıp teknisyeni 25 yaşındaki Buket Gürses de bir ay önce doktor eşiyle evlendiğini söyledi.
Salgın nedeniyle nikahı 3 kere ertelemek zorunda kaldıklarını anlatan Gürses, "Arkadaşlarımızı salgın sürecinde yalnız bırakmamak için doktor eşimle balayı tatiline gitmedik. İnşallah salgın bittikten sonra gideceğiz. Biz bu kadar fedakarlık yaparken, vatandaşlarımızdan da aynı fedakarlığı göstermelerini istiyorum. Özellikle de bu sıcaklarda tulumlar içinde görev yapmak çok zor." şeklinde konuştu.
Sağlık memuru 47 yaşındaki Aydın Koç, koruyucu elbiseler nedeniyle hızla su kaybı yaşadıklarını, bu durumun da kendilerini olumsuz etkilediğini vurguladı.
Herkes gibi salgının bitmesini çok istediğini dile getiren Koç, "26 yıllık sağlık çalışanıyım ancak son 6 ayda inanılmaz yoruldum. İnsanlarımız Kovid-19 konusunda uyarılara dikkat etmiyor. 5 yaşında bir oğlum var. Eve her gittiğimde beni karşılıyor ve kucağıma atlamak istiyor. Ben ise mesaimizde Kovid-19 şüphelisi hastalara gittiğimiz için önce balkonda üzerimi değiştirip banyo yaptıktan sonra oğluma sarılabiliyorum." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın